Page 45 - 81- 7
P. 45

Kıymetli Meslektaşlarım

               Hayatını düşünce dünyamıza adayan ve bir fikir işçisi olan Cemil Meriç: "Kelimeleri

        tarif etmeden girişilecek her tartışma kısır kalmaya mahkûmdur." der. Bu sebeple ben de

        önce eğitim sonra da öğretmen kavramlarını kısaca tanımlayacağım ve öğretmenlerimizle

        düşüncelerimi paylaşacağım.


               Eğitim; geçmişten günümüze kadar tüm toplumların ve bu toplumlardaki düşünürlerin

        önemle ele aldıkları bir alan olup kişinin zihnî, bedenî, duygusal, toplumsal yeteneklerinin,

        davranışlarının en uygun şekilde ya da istenilen bir doğrultuda geliştirilmesi, ona birtakım

        amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların

        tümü olarak tanımlanmaktadır.

               Eğitim, toplumu ayakta tutan temel harçtır. Çünkü her toplum; kendi bugününü ve ge-

        leceğini planlamak, yeni nesillere kültürlerini ve bilgi birikimlerini aktarmak istek ve ihti-

        yacı içerisindedir. Bu açıklamalara ek olarak belirtmem gerekir ki beşikten mezara kadar

        ilim öğreniniz diyen bir inancın mensubu olan bizler için eğitim, insanoğlunun varlığıyla


        başlayan ve kendini bilmek uğrunda devam eden bir sürecin adıdır. Ayrıca kaderimiz olan

        bu coğrafyanın, asırlardır şehit kanlarıyla vatan kıldığımız bu toprağın üzerinde varlığımızı

        tarihî derinlik ve bütünlük içinde kavratan, geleceğe taşıyan yegâne araçtır eğitim.

               Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişi ile "Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hede-

        fe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker

        ordusu, diğeri milletin istikbalinin yoğuran kültür ordusu. Bu iki ordunun her ikisi de kıy-

        metlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha kıymetlidir,


        hangisi diğerine üstün tutulur? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz, bu iki ordunun ikisi de

        hayatidir. Yalnız siz, kültür ordusu mensupları, sizleri bağlı olduğunuz ordunun kıymet ve

        kutsiyetini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya niçin öl-

        dürüp niçin öldüğünü öğreten bir ordunun fertlerisiniz. Bir millet kültür ordusuna malik

        olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin

        sürekli neticeler vermesi ancak kültür ordusunun varlığına bağlıdır. Bu ikinci ordu olmadan

        birinci ordunun verimli sonuçları kaybolur." Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "kültür ordu-

        su" olarak tanımladığı kılıçla alınan toprağı kalemle elde tutanlar, öğretmenlerdir.
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50