Page 47 - 81- 4
P. 47

Okulu dört duvar arasında görmeyen, hayatın merkezine koyan, öğrencileri-
        nin mutlulukları için fikirler üreten fedakar öğretmenleri… Peki ne yapılabilirdi?

        Hem eğlendiren hem öğreten hem de farklı dünyaları gösteren ne sunulabilirdi
        çocuklara? Belki de daha önce hiç karşılaşmadıkları bir şey olmalıydı. Mesela ti-
        yatro... Evet, tiyatro bir şeyleri anlatmanın, öğretmenin hem en eğlenceli hem de

        en güzel yolu... Sanatın en güzel hâllerinden biri... İşte bu fikirle çıktık yola. Gönül-
        lü öğretmenlerimiz ile Karaçoban Tiyatro Topluluğunu çocuklarımız için kurduk.

        Çok çalıştık, çok çabaladık. Her geçen gün çocuklarla sahnede buluşmanın heye-
        canıyla daha da heveslendik. Ve o gün geldi. “Alice Harikalar Diyarında” binlerce
        köy çocuğu ile sahnede buluştu. Onların kahkahaları, heyecanlı bakışları ve me-

        raklı gözleri ile oyunumuz anlam buldu. Çocuklar için köylerden çıkıp ilçeye gel-
        mek dahi büyük bir şeyken bir de tiyatro izlediler. Bunun onlar ve biz öğretmenler

        için tarifi imkânsızdı. Nereden mi anladık? Oyuna takım elbisesi, gelinliği ve en
        güzel kıyafetleriyle gelen çocukları gördük, oyunu bir kez daha izlemek için salon-
        dan çıkmak istemeyen çocukları duyduk, günler sonra bile oyunu taklit ettikleri

        haberlerini aldık. Her birisine unutulmaz ve mutluluk dolu anlar bıraktı “Alice Ha-
        rikalar Diyarında”. Bizler ise onların mutluluğu ile öğretmenliğin en güzel anlarını

        yaşadık. Çocuk gibi hissedip çocuk gibi heyecanlandık. Mutluluğun bulaşıcı oldu-
        ğunu gördük aslında. Çocukların mutlu olduğu bir dünyada her şeyin mutluluk
        verdiğini, geleceğin umut veren bir düşünce olduğunu hissettik. Bu düşünceler

        bizi yeni bir fikre daha itti. Çocukları mutlu etmenin bir yolu da öğretmenlerini
        mutlu etmektir diye düşündük. Mutlu öğretmenler, mutlu öğrenciler yetiştirir el-

        bette. Bu sebeple “Deliler” adında bir yetişkin oyunu çıkardık. Öğretmenlerimiz
        gururlu alkışları ile salonu doldurdular. Sanata ve emeğe değer veren meslektaş-
        lar ile çalıştığımızı görmek yaptığımız işi daha anlamlı hâle getirdi. Sonuçta tiyat-

        ro seyircileri ile güzel, seyircileri ile keyifli...
               Bizler dünyanın en masum ve en tatlı seyircileri ile buluştuk günlerce. Onlar

        ilk kez tiyatro izlediler, bizler ise ilk kez böylesine iyi hissettik. Onların gülücükleri
        dünyanın en güzel sesi, onların mutlulukları dünyanın en güzel alkışı... Daha nice
 Değilmiş!
 Değilmiş!
        sanat ve mutluluk dolu günlerinin olması için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü
        öğretmenlik yalnızca sınıfta ders anlatmak değil, bir hayata dokunmaktır.
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52